Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/143 E. , 2012/3354 K. İçtihat

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı erken tahliye nedeniyle tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, erken tahliye nedeni ile tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalının müvekkilinin kiracısı olduğunu, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 6. maddesi gereğince davalı kiracının 1 ay önceden ihbarda bulunmak şartıyla kiralananı tazminatsız akdi feshedebileceğinin ve kiralananı tahliye edebileceğinin kararlaştırıldığını, davalının müvekkiline ihbarda bulunmaksızın 31.12.2010 tarihinde anahtarı notere tevdi ederek tahliye ettiğini, kira sözleşmesinin akde aykırı olarak feshedildiğinden, bir aylık kira parasının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili müvekkilinin sözleşmenin 6. maddesi gereğince bir ay öncesinden akdin feshedileceğini, davacıların sözleşmedeki adreslerine 22.11.2010 tarihinde noter kanalı ile ihbarname göndererek bildirdiklerini, ancak davalıların adreslerinden taşındıklarından bahisle tebligatların bila tebliğ iade edildiğini, sözleşmenin 20. maddesi gereğince, davalıların adreslerine yapılan tebligatın geçerli olduğunu, bu nedenle davacıların tazminat talep etme hakkı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece kira sözleşmesinin 6. maddesine göre bir ay öncesinden ihbarda bulunulmaksızın kira akdinin feshedildiği,feshin de bu nedenle akde aykırı olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında 01.05.2005 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin 6. maddesi ” Sadece kiracı, kira süresi içerisinde ve bundan sonra sözleşme tekrar yenilendiği takdirde aynen geçerli olmak üzere dilediği zamanda, 1 (Bir) ay önceden ihbarda bulunmak kaydıyla tazminatsız olarak akdi fesih ve kiralanan yeri tahliye edebilir” hükmünü içermektedir. Sözleşmenin 20. maddesinde ise “tarafların tebligata yarar adresleri iş bu kira sözleşmesinde gösterilmiş olup, değişiklik resmi yoldan bildirilmediği takdirde buralara yapılacak tebligat taraflara yapılmış sayılır” denilmek suretiyle tebligat adresleri sözleşme serbestisi çerçevesinde kararlaştırılmıştır. Kira sözleşmesinde davacı kiralayanların adresi “… Caddesi … Sokak … Apt. No: …/… … …” olarak belirtilmiş olup, davalı kiracı tarafından akdin feshedileceğine dair ihbarname, … 11. Noterliğinden 15.11.2010 günlü … Yev. No’lu ihbarnamesi ile davacı kiralayanların belirtilen adreslerine 22.11.2010 tarihinde ulaştırılmış, adreslerinden taşındıklarından bahisle bila tebliğ iade edilmiştir. Davalının tebligat hilesi olduğuna ilişkin bir iddiası bulunmamaktadır. Ayrıca Noterlerin, Tebligat Kanunu`nun 35. maddesine göre tebligat yapamayacakları; aynı Yasanın 34. maddesindeki sınırlama gereğidir.
Sözleşme serbestisi, yukarıda belirtilen Tebligat Hükümleri ve sözleşmenin özel hükümleri karşısında kira sözleşmesinin 20. maddesi gereğince sözleşmedeki adrese çıkarılan ve “taşınmıştır şerhi” ile bila tebliğ iade edilen tebligatların muhataplarına tebliğ edildiğinin kabulü gerekir. Bu durumda kira akdi, davalı kiracı tarafından sözleşmesinin 6. maddesine uygun şekilde fesih ihbarı ile tahliye edildiğinden, davacı kiralayanların tazminat talep edemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
KARAR : Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 05.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yayım tarihi
karars olarak sınıflandırılmış