Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş, ancak nitelik itibariyle duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, akde aykırılık nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalının davacıya ait taşınmazda kiracı olduğunu,taşınmazın tekstil ürün satış yeri olarak kullanılmak üzere kiraya verildiğini, davalının sözleşme şartlarına uymayarak taşınmazda büyük tadilatlar yaptırdığını, sözkonusu sözleşmeye aykırı kullanımın … 1. SHM tarafından tespit edildiğini, davalıya eski hale getirmesi aksi halde kira sözleşmesinin feshedileceği ve tahliye davası açılacağı hususunda iki ayrı ihtarname gönderdiklerini ancak tebliğ edilmediğini belirterek taşınmazın tahliyesini talep etmiştir. Davalı ise projede herhangi bir değişiklik yapmadıklarını, kötüniyetli olmadıklarını, davanın reddini savunmuştur.
Türk Borçlar Kanununun 316.maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür. Kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranması durumunda sözleşmeye aykırılık nedeniyle tahliyesine karar verilebilmesi için kiraya verenin konut ve çatılı işyeri kirasında kiracıya en az otuz gün süre vererek aykırılığın giderilmesini, aksi takdirde sözleşmeyi feshedeceğini yazılı olarak bildirmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Diğer kira ilişkilerinde ise, kiraya veren, kiracıya önceden bir ihtarda bulunmaksızın, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir. Konut ve çatılı işyeri kirasında, kiracının kiralanana kasten ağır bir zarar vermesi, kiracıya verilecek sürenin yararsız olacağının anlaşılması veya kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranışının kiraya veren veya aynı taşınmazda oturan kişiler ile komşular bakımından çekilmez olması durumlarında kiraya veren, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir.
Olayımıza gelince; taraflar arasında akdedilen 01.05.2006 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı tarafından kiracının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle aykırılığın giderilmesi amacıyla gönderilen 29.06.2012 ve 21.12.2012 keşide tarihli ihtarnameler muhatabın adreste tanınmadığından bahisle iade edilmiştir. Bu ihtarnamelere dayanılarak tahliye davası açılması yukarıda açıklandığı üzere hukuki sonuç doğurmayacağından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulü ile tahliye kararı verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 13/11/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Dava, akde aykırılık nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalının davacıya ait taşınmazda kiracı olduğunu,taşınmazın tekstil ürün satış yeri olarak kullanılmak üzere kiraya verildiğini, davalının sözleşme şartlarına uymayarak taşınmazda büyük tadilatlar yaptırdığını, sözkonusu sözleşmeye aykırı kullanımın … 1. SHM tarafından tespit edildiğini, davalıya eski hale getirmesi aksi halde kira sözleşmesinin feshedileceği ve tahliye davası açılacağı hususunda iki ayrı ihtarname gönderdiklerini ancak tebliğ edilmediğini belirterek taşınmazın tahliyesini talep etmiştir. Davalı ise projede herhangi bir değişiklik yapmadıklarını, kötüniyetli olmadıklarını, davanın reddini savunmuştur.
Türk Borçlar Kanununun 316.maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür. Kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranması durumunda sözleşmeye aykırılık nedeniyle tahliyesine karar verilebilmesi için kiraya verenin konut ve çatılı işyeri kirasında kiracıya en az otuz gün süre vererek aykırılığın giderilmesini, aksi takdirde sözleşmeyi feshedeceğini yazılı olarak bildirmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Diğer kira ilişkilerinde ise, kiraya veren, kiracıya önceden bir ihtarda bulunmaksızın, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir. Konut ve çatılı işyeri kirasında, kiracının kiralanana kasten ağır bir zarar vermesi, kiracıya verilecek sürenin yararsız olacağının anlaşılması veya kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranışının kiraya veren veya aynı taşınmazda oturan kişiler ile komşular bakımından çekilmez olması durumlarında kiraya veren, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir.
Olayımıza gelince; taraflar arasında akdedilen 01.05.2006 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı tarafından kiracının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle aykırılığın giderilmesi amacıyla gönderilen 29.06.2012 ve 21.12.2012 keşide tarihli ihtarnameler muhatabın adreste tanınmadığından bahisle iade edilmiştir. Bu ihtarnamelere dayanılarak tahliye davası açılması yukarıda açıklandığı üzere hukuki sonuç doğurmayacağından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulü ile tahliye kararı verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 13/11/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.