Yargitay 11 Hukuk Dairesi E 1985

Ceza dosya-

sında ise senet hamili mümeyyiz davalı hakkında kamu davası açıl-

madığı gibi keyfiyeti bildiği yolunda hiçbir delil bulunmamaktadır. Bu

durum karşısında iyiniyetli hamil sıfatı taşıyan davalı M hakkındaki

davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yukarıda açıklanan ilke-

lere ters düşen mahkeme kararının bozulması gerekmiştir”

59

.

“Bono, mücerret borç ikrarıdır. O hâlde, bono borçlusunun ilk

önce bonodaki borç ikrarının sebebinin kumar veya bahis olduğunu

ispat etmesi gerekir; bu ise, tanıkla ispat edilemez. Ancak senet (kesin

delil) ile ispat edilebilir. Aksi hâlde, yani bononun kumar veya bahis

borcu için düzenlendiği iddiasının tanıkla ispat edilebileceğinin kabu-

lü durumunda bono emniyeti kalmaz; her bononun, kumar veya bahis

borcu için verildiği yalancı tanıklarla ispat edilerek iptali sağlanabilir.

Bu ise, hem Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 290’ıncı mad-

desi hükmüne, hem de bono emniyetine aykırı düşer”

60

. Aynı yönde

bir başka içtihada göre, bononun veya sair kıymetli evrakın ve diğer

adi senetlerin kumar ve bahis için düzenlendiği iddiası tanıkla ispat

edilemez

61

.

“Davalı da senetteki temel borç ilişkini kumar borcuna dayandır-

mıştır. Uyuşmazlık kumar borcundan kaynaklanmaktadır. Mahke-

menin kabulü de bu doğrultudadır. Kumar ve bahis eksik (tabii) borç

doğuran akitlerdendir. Kumar ve bahis borcunun eksikliği savunması

bir defi değil, bir itiraz oluşturur. Varlığı yargıç tarafından görevinden

ötürü dikkate alınır. Böyle bir savunmayı ortaya atmak da hakkın kö-

tüye kullanılması sayılmaz.

Yayım tarihi
karars olarak sınıflandırılmış