Borçlar Kanunu’nun 20’inci maddesinin 1’inci fıkrası ve 504’üncü
maddesi hükmüne göre kumar için bilerek yapılan avanslar ve ödünç
verilen akçeler alacak tevlit etmez. Çek bir ödeme vasıtası olup, mü-
cerret borç ikrarını havi bir vesika değildir. Davaya konu çek kumar
borcu karşılığı düzenlendiğine göre, davacı buna müsteniden hiçbir
hak talep edemez. O nedenle, mahkemece davacının davasının reddi-
ne karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şeklide tahsile
karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir”
62
.
“Mahkemenin, kumarhanede alınan fiş bedelinden davacının bor-
cu sebebiyle bonolar verilmiş olmasına dayanarak davayı reddetmesi
hususuna gelince; 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 504’üncü maddesi
gereğince kumar için bilerek yapılan avanslar ve ödünç verilen akçeler
bir alacak hakkı tevlit etmediğinden, talep ve dava konusu yapılamaz.
Böyle bir borç için kambiyo senedi tanzimi de lehtarına bir talep hakkı
vermez”
63
.
V.
DE LEGE FERENDA
DÜŞÜNCELERİN AÇIKLANMASI
Kumar ve bahis konusu, mevzuatımızda, hukuk ilminin farklı
alanlarına ait kaynaklara serpiştirilerek düzenlenmiştir. Kanun koyu-
cunun kumar ve bahsi bu şekilde düzenlemesi, çok disiplinli (
inter dis-
cipline
) bakış açısı ve bütünsel bir muhakeme gerektirmektedir.
Yukarıda “
de lege lata
’nın sunulması” başlığı altında ayrıntılı ak-
tarıldığı üzere, kumar borcu özel hukukta, eksik borç sayılmakta;
ceza hukukunda kumar oynatmak suç teşkil etmekte; askeri ceza ve
spor hukuklarında açıkça ahlâka aykırı olarak değerlendirilmektedir.
Hâkimlik ve savcılık gibi onurlu meslek dallarında, kumar oynamak
iş disiplin ve şerefine aykırı mütalaa edilmektedir. Internet ortamına
ilişkin kanun ve yönetmeliklerle, sanal ortamda kumar, bazı açılardan
kaldırılmaya, bazı açılardan yalnızca düzenlenmeye çalışılmaktadır