Dava, tahliye taahhüdüne dayalı İİK’nın 272. maddesi gereğince yapılan takibe vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, görevsizlik kararı verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
İİK 272 ve bunu izleyen maddelerinde mukavele ile kiralanan taşınmazların taahhüde dayalı tahliyesinin istenebileceği düzenlenmiş olup, davacı bu maddelere dayanarak 28.04.2010 tarihinde düzenlenen tahliye taahhüdü nedeniyle başlattığı icra takibine davalının itiraz etmesi üzerine İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteyebileceği gibi İİK’nın 67. maddesi gereğince genel mahkemeden itirazın iptali ve tahliye isteminde bulunabilir. Davacının seçimlik hakkını kullanarak İcra Mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Öte yandan, İcra Mahkemeleri, İcra ve iflas işleri için kurulmuş özel bir yargı organıdır. İcra ve İflas Dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikayetlerle itirazların incelenmesi İcra Mahkemesi hakimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hakim tarafından yapılır (İİK’nın md. 4). Yargıtay HGK’nın 2003/3-737 E. 2003/700 K. sayılı ve 19.11.2003 tarihli kararı ile de belirtildiği üzere, İcra Mahkemeleri, istisnalar saklı kalmak koşulu ile takip hukukuna ilişkin uyuşmazlıklara bakar ve bununla görevlidir. Bu tür istemler hakkında görevsizlik kararı veremez. İstem ya red veya kabul edilir. Alacaklı tarafından İİK’nın 275. maddesi gereğince itirazın kaldırılması istenmiştir. Bu istem genel mahkemede görülmesi gereken dava niteliğinde olmayıp, takip hukukuna yönelik bir istemdir.
Olayımızda; davacının icra takibine dayanak yaptığı tahliye taahhüdü noterlikçe tanzim ve tasdik edilmiş değildir. Davalı itirazında tahliye taahhüdündeki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek imzaya itiraz etmiştir. İİK’nın 275. maddesi ve 04.12.1957 tarih ve 11/26 sayılı İBK gereğince, alacaklı, imzası inkar edilen tahliye taahhüdüne karşı, İcra Mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyemez. Uyuşmazlığın halli yargılamayı gerektirdiğinden istemin bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine şeklinde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
S o n u ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.